Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 10 Ekim 2015 Ankara Gar Katliamı'nda aranan 16 sanığın dosyasıyla ilgili ilk duruşma yapıldı. Duruşmaya katılanlar arasında mağdurların yakınları ve milletvekilleri yer aldı. Gaziantep Barosu, katliamın faillerinin Gaziantep'ten çıktığına dikkat çekerek, anayasal görevlerini ihmal eden kurumların da yargılanmasını talep etti. Avukatlar, soruşturmanın eksiklikleri ve canlı bombanın kimliğinin belirlenmesindeki aksaklıklar üzerinde durdu. Mahkeme, bazı talepleri kabul ederken, bazılarına ret kararı verdi ve duruşmayı erteledi.

Canlı Bombanın Kimliği ve Eksik Soruşturma

Avukat Senem Doğanoğlu, soruşturmanın en önemli eksikliklerinden birinin ikinci canlı bombanın kimliğinin tespiti olduğunu vurguladı. Suriye uyruklu olduğu bilinen ancak kimliği belirsiz olan canlı bomba hakkında, Suriye ile diplomatik ilişkilerin olmaması gerekçesiyle hiçbir araştırma yapılmadığını belirtti. Otopsi işlemlerinin eksik yapıldığını ve DNA analizinin yetersiz kaldığını ifade etti. Avukat, Interpol DNA Gateway'de eşleşme için arama yapılması, Alyas Sitesi güvenlik kayıtlarının iyileştirilmesi ve robot resmin Interpol Yüz Tanıma Sistemi üzerinden araştırılması gibi taleplerde bulundu. Ayrıca, Türkiye ve Interpol Parmak İzi Veri Sistemlerinde araştırma yapılması gerektiğini ve bu kayıtların Suriye Kriminal Güvenlik Dairesi'ne gönderilmesi gerektiğini savundu. Avukat, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 102 Nolu (AP2 –AP3) Ceset olarak kodlanan canlı bomba ile ilgili eksiklikleri detaylı olarak anlattı.

HTS Kayıtları ve Yeni Şüpheliler

Avukat Erkan Dündar, HTS kayıtlarının eksik ve yetersiz incelendiğini belirterek, sanıkların birbiriyle olan iletişimlerinin yeterince araştırılmadığını söyledi. Hüseyin Bayram adına kayıtlı hattın Deniz Büyükçelebi tarafından kullanılmış olabileceğini düşündüklerini ve bu hat ile Yakup Yıldırım arasında yoğun bir görüşme trafiği olduğunu belirtti. Ayrıca, Hakan Şahin ile Hüseyin Bayram arasında da yoğun iletişim olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Avukat, Hüseyin Bayram adına kayıtlı GSM numaralarının kimler tarafından kullanıldığının tespit edilmesini ve HTS kayıtlarının tüm dökümlerinin dosyaya eklenmesini talep etti. Mustafa Demir'in İlhami Balı ile görüştüğünü tespit ettiklerini ve Mustafa Demir'in 10 Ekim Gar Katliamı'ndan haberdar olmamasının mümkün olmadığını savundu. Bu nedenle Mustafa Demir hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Suriye'deki Firari Sanıklar ve İade Talebi

Avukat İlke Işık, Suriye'deki rejim değişikliği ve HTŞ ile kurulan ilişkiler nedeniyle firari sanıkların Suriye'den iade edilmesi talebinde bulundu. Ömer Deniz Dündar, Mustafa Delibaşlar, Fadile Delibaşlar, Cebrail Kaya ve İlhami Balı'nın Suriye'de olduklarına dair bilgiler olduğunu ve bu sanıklar hakkında MİT'ten bilgi alınmasını talep etti. Almanya vatandaşı olan Walentina hakkında Almanya ile yazışma yapılmasını istedi. Ayrıca, Bayram Yıldız'ın Irak'ta olduğunun bilindiğini ve Suriye ile ilişkilerin düzelmesi nedeniyle sanıkların iadesi için Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla işlem başlatılmasını talep etti. Avukat, Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gelen dosyalardaki tanık ifadelerinin değerlendirilmesini ve firari sanıkların eşlerinin de dinlenmesini istedi.

Mahkeme, bazı talepleri kabul ederken, bazılarını reddetti. Mustafa Demir hakkında 10 Ekim Gar Katliamı'nın sanığı olduğuna yönelik suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi. Suriye ve Irak'ta bulunan sanıkların iade taleplerine yönelik işlem yapılıp yapılmadığının Adalet Bakanlığı'na sorulması kararı alındı. Bir sonraki duruşma 17 Haziran'a ertelendi.