Ankara'nın Balıkçılık Üssü: Çayırhan Göleti
Denize kıyısı olmayan Ankara, beklenmedik bir şekilde balıkçılık merkezi haline geldi. Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Göleti, her gün ortalama 3 ton balık avıyla hem iç pazara hem de Orta Doğu ülkelerine ihracat yapıyor. Suriye ve Irak başta olmak üzere birçok ülkeye gönderilen balıklar, bölge halkı için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyor. Gölette avlanan İsrail sazanı, yayın balıkları ve diğer türler, dondurulmuş olarak ihraç ediliyor. Bu durum, Ankara'nın ekonomisine önemli bir katkı sağlarken, bölgenin turizm potansiyelini de gözler önüne seriyor. Balıkçılık faaliyetleri, yerel ekonomiye can verirken, göletin çevresindeki doğal güzelliklerin de turizm için kullanılması büyük bir fırsat sunuyor. Yerel yönetimler, bu potansiyeli değerlendirmek için çalışmalar başlatabilir.
Çayırhan Göleti'nden Orta Doğu'ya Balık İhracatı
Çayırhan Göleti'nde faaliyet gösteren balıkçılar, İsrail sazanı başta olmak üzere çeşitli balık türlerini avlıyor. Bu balıkların büyük bir kısmı, Suriye ve Irak gibi Orta Doğu ülkelerine ihraç ediliyor. Yaz aylarında günlük 7-10 ton, kış aylarında ise 2-3 ton arasında balık avlandığı belirtiliyor. Davutoğlan ve Çayırhan Mahalleleri Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Kudu, 85 kayıkla faaliyet gösterdiklerini ve üreticiden aldıkları balıkları dış pazarlarda sattıklarını açıkladı. Kooperatif, hem yerel halkın geçimini sağlamada hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmada önemli bir rol oynuyor. İhracat sayesinde elde edilen gelir, bölge halkının yaşam standartlarını yükseltmeye yardımcı oluyor. Ayrıca, bu durum Ankara'nın tarım ve hayvancılık sektörü dışında da önemli bir üretim merkezi olduğunu gösteriyor. Balıkçılığın, bölgeye yeni bir ekonomik dinamizm kazandırdığı aşikar.
Balıkçılık, Nallıhan'da İş İmkanı Sağlıyor
Nallıhan'daki balıkçılık faaliyetleri, yaklaşık 85 kişiye istihdam sağlıyor. Balıkçılar, göletten çıkardıkları balıkları hem iç pazarda satıyor hem de dondurulmuş olarak yurt dışına ihraç ediyor. Geçimini balıkçılıktan sağlayan Mahmut Enver Tekin, babasından miras kalan mesleği sürdürdüğünü ve kooperatif aracılığıyla ihracat yaptığını belirtti. Ancak, İsrail sazanının aşırı çoğalması nedeniyle diğer balık türlerinin sayısında azalma yaşandığına dikkat çekti. Bu durum, biyolojik çeşitliliğin korunması açısından önemli bir sorun teşkil ediyor. Sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarıyla bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Yerel yönetimler ve ilgili kuruluşlar, bu konuda gerekli önlemleri almalı ve balık çeşitliliğini korumak için projeler geliştirmelidir. Ayrıca, göletin çevresel dengesinin korunması da büyük önem taşıyor.
Ankara'nın bu beklenmedik balıkçılık başarısı, turizm potansiyeliyle birlikte değerlendirildiğinde, bölgenin ekonomik ve sosyal gelişimi için önemli fırsatlar sunmaktadır.