Ankara Gazi Mustafa Kemal Mesleki ve Çevresel Hastalıkları Hastanesi'nde, İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanları Derneği (İMUD) tarafından önemli bir toplantı düzenlendi. Toplantının konusu, meslek hastalıkları kurulu raporlarının oluşturulması ve sonrasında izlenecek yasal süreçlerdi. Toplantıya, Ankara Gazi Mustafa Kemal Mesleki ve Çevresel Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Uğur Yıldız, İMUD Başkanı Doç. Dr. Gülden Sarı ve Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Meslek Hastalıkları Eğitim Kliniği, Klinik ve Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Cebrail Şimşek katıldı. Konuşmacılar, meslek hastalıkları teşhis ve raporlama süreçlerinin önemini, uygulamadaki zorlukları ve çözüm önerilerini ele aldılar. Toplantı, meslek hastalıkları konusunda farkındalığı artırmayı ve sağlık çalışanları arasında işbirliğini güçlendirmeyi amaçladı.

Meslek Hastalıklarından Kaynaklanan Ölüm Olayları

Op. Dr. Uğur Yıldız, açılış konuşmasında, insan ömrünün büyük bir bölümünün çalışma hayatına ayrıldığını vurgulayarak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının ciddi bir sağlık sorunu olduğunu belirtti. 2019 yılı verilerine göre yaklaşık 2.5 milyon insanın meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini hatırlattı. Bu rakamların, önleyici tedbirlerin alınması ve erken teşhisin önemini bir kez daha gösterdiğini ifade etti. Hastanenin, her kademedeki personeliyle meslek hastalıklarının erken teşhisini sağlamak için çalıştığını dile getirdi. Erken tanı ve tedavi ile iş kayıplarının ve ölüm oranlarının azaltılabileceğini vurguladı. Ayrıca, iş sağlığı ve güvenliği konusunda farkındalığın artırılması gerektiğini belirtti. Sonuç olarak, meslek hastalıklarıyla mücadelede multidisipliner bir yaklaşımın hayati önem taşıdığını ekledi.

İş ve Meslek Hastalıkları Uzmanlarının Rolü

İMUD Başkanı Doç. Dr. Gülden Sarı, iş ve meslek hastalıkları alanının nispeten yeni bir alan olduğunu ve bu alandaki uzmanlığın önemini vurguladı. Tüm hekimlerin, iş yerinde oluşan veya işe bağlı gelişen hastalıkları tanıma ve yönetmekle yükümlü olduğunu, ancak yapılandırılmış bir eğitimin eksikliğinin, kişisel çekincelerin ve yasal süreçlerin bu durumu zorlaştırdığını belirtti. Bu noktada, iş ve meslek hastalıkları uzmanlarının desteğinin büyük önem taşıdığını dile getirdi. Bu uzmanların, 3 yıllık yapılandırılmış bir eğitim alarak, hastalıkların çalışma ortamıyla ilişkisini değerlendirme, tanı koyma, güvenlik uygulamaları ve mevzuatı konularında uzmanlaştıklarını anlattı. Ayrıca, araştırma yöntemleri ve iş yerinde uygulanacak tıbbi teknik yönetimi de bildiklerini ekledi. Toplantının amacının, bu uzmanların rolünü daha iyi anlatmak olduğunu sözlerine ekledi.

Tüm Hekimlerin Sorumluluğu

Doç. Dr. Cebrail Şimşek, devletin bu alanı bir uzmanlık alanı haline getirmesinin kıymetli olduğunu belirterek, meslek hastalıkları uzmanlarının varlığından önce de insanların çalıştığını ve hastalandığını hatırlattı. Meslek hastalıklarının sadece uzmanların değil, tüm hekimlerin sorumluluğu altında olduğunu vurguladı. Herhangi bir hekimin, mesleki işitme kaybı veya meslekle ilişkili bir kataraktı tanımak ve raporlamakla yükümlü olduğunu belirtti. Yapılacak toplantıların hem meslektaşlar arasında farkındalığı artıracağını hem de toplumun ve ilgili tarafların bu konudaki ilgisini artıracağını umduğunu ifade etti. Bu sayede, meslek hastalıkları konusunda daha etkili önlemler alınabileceğini ve iş sağlığı güvenliğinin iyileştirilebileceğini düşündüğünü ekledi.