Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Afşin Şahin, ekonomiye dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki maliye ve para politikalarının uyumsuzluğuna dikkat çeken Şahin, 2025 yılı için dolar kuru, işsizlik ve büyüme oranlarına dair öngörülerini paylaştı. TÜİK enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını savunan Şahin, 400'e yakın maddenin ortalamasının alınmasının vatandaşın hissettiği enflasyonu tam olarak yansıtmadığını vurguladı. Küçük banknotların piyasada neredeyse kalmadığını ve bu durumun alım gücünü olumsuz etkilediğini belirtti. Şahin ayrıca, mevcut ekonomik politikaların, özellikle düşük gelirli kesimleri olumsuz etkilediğini de sözlerine ekledi. Bu durumun, sosyal adaletsizlik ve artan yoksulluk gibi ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Son olarak, hükümetin izlediği politikaların uzun vadeli etkilerinin de dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
TÜİK Raporlarına Eleştiri
Prof. Dr. Şahin, TÜİK enflasyon raporlarının vatandaşların hissettiği enflasyonu tam olarak yansıtmadığını belirtti. 400'e yakın maddenin ortalamasının alınmasının yanıltıcı olabileceğini savundu. Özellikle küçük banknotların dolaşımının azalmasının alım gücünü düşürdüğünü ifade etti. Şahin, enflasyon hesaplamalarında kullanılan yöntemin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ve daha gerçekçi verilerin kullanılması gerektiğini önerdi. Bu durumun, özellikle asgari ücret gibi konularda daha adil kararlar alınmasına yardımcı olacağını belirtti. Ayrıca, enflasyonun farklı gelir gruplarını farklı şekillerde etkilediğini ve bu durumun politikalarda dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Sonuç olarak, daha şeffaf ve güvenilir enflasyon verilerinin, ekonomik politikaların daha etkili bir şekilde uygulanmasına katkı sağlayacağını söyledi.
Asgari Ücret Zammı ve İç Talep
Afşin Şahin, asgari ücret zammını değerlendirirken, oranın reel sektörün beklentileriyle daha iyi orantılanabileceğini söyledi. Vergi artışlarının kamu maliyesine etkisine değinen Şahin, MTV ve diğer vergilerin artırılmasının sıkı maliye politikasıyla açıklanabileceğini belirtti. Ancak, bu politikaların iç talebi olumsuz etkileyebileceğini ve ekonomik büyümeyi yavaşlatabileceğini vurguladı. Şahin, hükümetin hem enflasyonu kontrol altına alma hem de ekonomik büyümeyi destekleme amacıyla daha dengeli bir politika izlemesi gerektiğini savundu. Bu dengeyi sağlamanın, hem ekonomik istikrarı hem de sosyal adaleti güçlendireceğini ekledi. Ayrıca, asgari ücret zammının enflasyon karşısında yeterli olup olmadığı konusunda da şüphelerini dile getirdi.
Kira Artışları ve Dijital Ekonomi
Prof. Dr. Şahin, kira artışlarının genel enflasyonun oldukça üzerinde olduğunu ve getirilen üst sınır uygulamasının yetersiz kaldığını belirtti. Bu durumun, özellikle düşük gelirli kesimleri ciddi şekilde etkilediğini ifade etti. Türkiye'nin dijital ekonomi performansına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şahin, ülkenin kredi kartı kullanımında dünyada ilk 30'da yer aldığını ve internet alışveriş hacminin üçte birinin kredi kartıyla gerçekleştiğini söyledi. Ancak, dijitalleşmenin fırsatların yanında riskleri de beraberinde getirdiğini ve bu risklerin yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Örneğin, siber güvenlik ve veri gizliliği gibi konulara daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, dijitalleşmenin sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri artırmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ekledi.