Çayırhan Termik Santrali Özelleştirmesine Tepki

Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı'nın özelleştirilmesine karşı 100 gündür süren mücadele, yeni bir boyuta ulaştı. Özelleştirme ihalesinin 4 Mart'ta yapılması planlanırken, 10'u termik santral işçisi olmak üzere 50 işçi, özelleştirmeye karşı madenin 800 metre altına inerek oturma eylemi başlattı. İşçiler, ihaleye iki gün kala aldıkları bu karar ile yetkilileri özelleştirme kararından vazgeçmeye çağırıyorlar. Maden ocağı ve termik santralin kaderi belirsizliğini korurken, işçilerin kararlı duruşu kamuoyunda geniş yankı buldu. Eylem, işçilerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını doğrudan etkileyen bu özelleştirme kararına karşı verdikleri amansız mücadelenin en somut göstergelerinden biri olarak değerlendiriliyor. Özelleştirmenin olumsuz sonuçları ve işsizlik riski, işçileri bu riskli eyleme iten başlıca faktörler arasında yer alıyor.

Yer Altında Oturma Eylemi

Maden işçileri, yerin 800 metre altında, zorlu koşullar altında oturma eylemlerini sürdürüyorlar. Oruç tutan işçilerin sahurlarını da yer altında yaptıkları belirtiliyor. Maden İşçileri Sendikası Orta Anadolu Şube Sekreteri Selim Aslan ve TES-İŞ Şube Başkanı Sinan Türkel, bir video açıklaması yayınlayarak, devletten olumlu bir yanıt alana kadar yer altında kalacaklarını duyurdular. Aslan, 100 günlük mücadelenin sonuçsuz kalmasının ardından bu eyleme başvurduklarını vurguladı. Türkel ise TES-İŞ olarak madencilerle birlikte eyleme katıldıklarını belirtti. İşçilerin bu fedakar eylemi, özelleştirme kararının geri alınması yönünde kamuoyu baskısı oluşturmayı hedefliyor. Yer altında geçen her gün, özelleştirme tartışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor ve işçilerin kararlılığını gözler önüne seriyor.

Devletten Olumlu Bir Cevap Bekleniyor

İşçiler, Ankara valiliği ve ilgili bakanlıklara çağrıda bulunarak, özelleştirme kararının geri alınmasını talep ediyorlar. Eylemin amacı, işçilerin haklarını korumak ve Çayırhan Termik Santrali ile Maden Ocağı'nın geleceğini güvence altına almaktır. Bu durumun, yalnızca işçileri değil, Nallıhan ilçesinin ekonomik ve sosyal yapısını da doğrudan etkilediği belirtiliyor. İşçilerin gösterdiği kararlılık, özelleştirme politikalarının toplumsal etkilerine dikkat çekiyor ve kamuoyunda geniş bir tartışma başlatıyor. Devlet yetkililerinin eyleme karşı nasıl bir tutum takınacağı ve işçilerin taleplerine nasıl yanıt vereceği, önümüzdeki günlerde büyük önem taşıyor. Olası bir olumsuz cevap durumunda, eylemin uzun sürmesi ve daha fazla işçinin katılması bekleniyor.