Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesi, çalışan maden işçilerini ayağa kaldırdı. Özelleştirme kararına karşı 3 gün önce Ankara'ya yürüyüşe geçen işçiler, Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme Dairesi Başkanlığı önünde eylem gerçekleştirdi. İşçiler, Çayırhan Termik Santrali ve kömürünü sağlayan maden sahalarının özelleştirilmesine karşı olduklarını dile getirdiler. Uzun ve zorlu bir yürüyüşün ardından Ankara'ya ulaşan işçiler, tepkilerini dile getirdiler. Özelleştirme ihalesinin tarih uzatımının ardından bir süre durmuş olan eylem, işçilerin yeniden yollara düşmesiyle devam etti. Yürüyüş boyunca işçiler, özelleştirmenin olumsuz sonuçlarına dikkat çektiler.

İşçilerden Özelleştirmeye Karşı Tepki

Çayırhan madencilerinin Ankara yürüyüşüne CHP milletvekilleri Cevdet Akay, Umut Akdoğan, Ali Mahir Başarır, Deniz Yavuzyılmaz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, DEVA Parti Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay da destek verdi. Siyasi partilerden ve sendikalardan gelen destek, işçilerin mücadelesine güç kattı. İşçiler, özelleştirmenin kendilerini ve ailelerini olumsuz etkileyeceğini belirterek, seslerinin duyulmasını istedi. Uzun yıllardır Çayırhan'da çalışan işçiler, özelleştirmenin bölge ekonomisini de olumsuz etkileyeceğinden endişeli olduklarını belirttiler. Yürüyüş, kamuoyu dikkatini Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine çekmeyi başardı.

Özelleştirmenin Olumsuz Sonuçları Vurgulandı

Ankara'da düzenlenen basın açıklamasında konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, işçilere destek olacaklarını ve özelleştirmeye karşı olduklarını belirtti. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç da kömür madenlerinin satışına karşı olduklarını ve bu özelleştirmenin Türkiye'nin maden kaynaklarını tehlikeye attığını söyledi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise geçmiş özelleştirmelerin olumsuz sonuçlarına dikkat çekerek, bu politikadan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı. İşçiler, ağır çalışma koşulları ve güvenlik eksikliğine dikkat çekerek, özelleştirmenin bu sorunları daha da kötüleştireceğinden endişeli olduklarını ifade etti. İşçiler, deprem gibi afetlerde bile canlarını ortaya koyduklarını, ancak bu özverinin karşılığının özelleştirme kararıyla verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirttiler.

İşçilerin Talebi: Devlet'e Ait Kurumların Halk ve İşçilere Devredilmesi

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçul, yaklaşık 2 bin işçi adına yaptığı açıklamada, özelleştirmenin ölümlü kazalara yol açtığını ve işçilerin güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Akçul, Çayırhan Termik Santrali'nin karlı bir işletme olduğunu ancak bu bilginin kamuoyuyla paylaşılmadığını iddia etti. İşçiler, özelleştirmenin sadece işçileri değil, yöre halkını ve tüm ülkeyi yoksullaştıracağını savundu. Akçul, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na seslenerek, taleplerini dikkate almasını ve işletmenin işçilere veya halka devredilmesini istedi. İşçiler, özelleştirme kararından vazgeçilmesi için mücadelelerine devam edeceklerini belirttiler. Maden işçilerinin talepleri, özelleştirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini göstermektedir. Bu olay, Türkiye'deki özelleştirme tartışmalarına yeni bir boyut kazandırdı.