İçişleri Bakanlığı'nın, terör soruşturması gerekçesiyle iki belediye başkanını görevden alıp kayyum atama kararı, büyük tepki çekti. Kararın ardından muhalefet partileri sert açıklamalar yaparken, CHP Lideri, 30 Kasım'da 414 belediye başkanını Ankara'da bir araya getirerek kayyum uygulamasını ve iktidarın belediyelere yönelik saldırılarını ele alacaklarını duyurdu. Toplantıda, belediyelere yapılan müdahalelere karşı ortak bir strateji belirlenmesi hedefleniyor. CHP, seçilmiş belediye başkanlarına yönelik bu tür uygulamaların demokratik sisteme olan güven sarsacağını, halkın iradesine karşı bir darbe olduğunu savunuyor. Parti yetkilileri, bu kararların siyasi bir hesaplaşma olduğunu ve hukuki olmadığını vurgulayarak, meşru yollarla mücadele etme kararlılığında olduklarını dile getiriyorlar. Ayrıca, ülke genelinde artan kayyum uygulamalarının yerel yönetimlerin işleyişini aksattığını ve kamu hizmetlerinin kalitesini düşürdüğünü belirterek kayyum atamalarına karşı mücadele edeceklerini bildirdiler. Partiler, vatandaşların demokratik haklarının korunması ve yerel yönetimlerin bağımsızlığının sağlanması gerektiğini savunarak, iktidarı bu uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyorlar.

Kayyum Kararına Tepkiler

CHP lideri yaptığı açıklamada, iktidarın seçilmiş belediye başkanlarına kumpas kurarak milletin iradesine karşı geldiğini belirtti. Türkiye genelindeki belediyelere yönelik saldırılara karşı topyekûn bir tepki gösterileceğini vurgulayan lider, 414 belediye başkanının katılımıyla yapılacak toplantının önemine değindi. Toplantıda, kayyum belediyeciliğine karşı yapılacak mücadele stratejileri ele alınacak ve ortak bir karar alınması planlanıyor. Parti, terör suçlamalarının siyasi amaçlarla kullanıldığını ve yargının tarafsızlığının tartışmalı hale geldiğini dile getiriyor. CHP, mevcut duruma karşı güçlü bir şekilde direnme kararı almış durumda. Ayrıca, kayyum atanması kararlarının hukuki olmadığını ve anayasaya aykırı olduğunu belirterek, yüksek mahkemelere başvuruda bulunacaklarını açıkladılar. Seçilenlerin yerine kayyum atanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, halkın iradesine saygı duyulması gerektiğini tekrar tekrar dile getirdiler.

Görevden Alınmalar ve Kayyum Atamaları

İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, X Belediyesi ve Y Belediyesi'ne kayyum atandı. Z şehri belediye başkanlarının "terör örgütü üyeliği" suçundan hapis cezası aldıkları belirtildi. X Valisi, X Belediyesi'ne, Y Kaymakamı ise Y Belediyesi'ne kayyum olarak atandı. Bakanlığın açıklamasında, kayyum atamalarının Anayasa ve ilgili kanun maddelerine dayandırıldığı belirtilmiştir. Ancak muhalefet partileri, bu açıklamanın yetersiz olduğunu ve kararların siyasi olduğunu savunuyor. Muhalefet liderleri, yargı süreçlerinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini ve kayyum atamalarının demokratik sistemi tehdit ettiğini vurguluyor. Kamuoyunda ise, kayyum atamalarının hukuksuzluk iddiaları üzerine tartışmalar sürüyor. İddialara göre, bazı belediyelere yönelik kayyum atamaları, siyasi nedenlere dayanarak yapılıyor. Bu iddialar, yerel yönetimlerin bağımsızlığını ve vatandaşların demokratik haklarını tartışmalı hale getiriyor. Muhalefet, konunun takipçisi olmaya ve hukuki yollardan mücadele etmeye devam edeceğini belirtiyor. Ayrıca, uluslararası kamuoyu da kayyum uygulamalarını yakından takip ediyor.

Muhalefetin Tepkisi ve Sonraki Adımlar

Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanları da kayyum kararını sert bir dille eleştirdi. Eş Genel Başkanlardan biri, kayyumlara karşı demokratik tepki göstermeye çağrıda bulunurken, diğer Eş Genel Başkanı ise halkın iradesinin zorbalıkla teslim alınamayacağını vurguladı. Partiler, kayyum kararlarına karşı direnişlerini sürdüreceklerini ve hukuki mücadeleyi devam ettireceklerini açıkladı. Ayrıca, halkı da bu konuda duyarlı olmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye davet ettiler. Muhalefet, kayyum kararlarının geri alınması için yoğun bir çaba sarf edecek ve gerekirse uluslararası kuruluşlara başvuracak. Muhalefet partileri, kayyum atamalarının demokratik sisteme zarar verdiğini ve yerel yönetimlerin işleyişini olumsuz etkilediğini belirttiler. Parti yetkilileri, ülke genelinde benzer kayyum uygulamalarının arttığını belirterek, bunun siyasi bir baskı aracı olarak kullanıldığını ve demokratik normlara aykırı olduğunu vurguladılar. Halkın iradesinin korunması için her türlü demokratik ve yasal hakkı kullanacaklarını belirterek, ülke genelinde destek arayacaklarını ve konunun takipçisi olacağını bildirdiler.