Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistinlilerle Kardeşlik İftarında yaptığı konuşmada, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve üniter yapısının korunmasına büyük önem verdiklerini vurguladı. Gazze, Batı Şeria ve bölge genelinde barış ve huzur arzusunu dile getiren Erdoğan, farklı inanç, mezhep ve etnik unsurların bir arada yaşadığı bir bölge hayalini paylaştı. Dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanmasının Suriye'nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edeceğini, bunun da Suriyeli kardeşlerinin tamamı için kazanım olacağını belirtti.

Filistin'e Destek ve İnsanlık Dışı Saldırılar

Erdoğan, iftar programında ağırladığı Filistinli ailelere teşekkür ederek, Ramazan ayının kardeşliği pekiştirdiğini söyledi. Gazze, Kudüs ve Batı Şeria'daki Filistinlileri selamlayan Erdoğan, İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği 471 günlük katliamı insanlık tarihine kara bir leke olarak nitelendirdi. 61 binden fazla kişinin şehit olduğunu, 200'den fazla basın mensubunun katledildiğini ve 330'dan fazla sağlık görevlisinin bilinçli bir şekilde öldürüldüğünü hatırlattı. Bebeklerin ve çocukların katledilmesinin sadistçe bir keyif olduğunu dile getiren Erdoğan, şehitlerin anısına saygı duruşunda bulundu ve gazilere sağlıklı ömürler diledi. Bu katliamların acısını hala hissettiklerini ve Filistin halkının daima yanında olduklarını vurguladı. Bu acımasız saldırılardan etkilenen dedelerin, torunlarının ve çocukların durumuna dikkat çekti ve Filistin'in her zaman "ruhumuzun ruhu" olduğunu belirtti.

Tarihi Bağlantılar ve Kudüs Nöbeti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Filistin arasındaki yüzyıllık kardeşlik bağını anlattı. Osmanlı dönemine ait eserlerin Filistin topraklarında hala durduğunu, Hakkari caddesinin ve Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs fethine katılan Hakkarili süvarilerden alındığını anlattı. Iğdırlı Hasan Onbaşı'nın Mescid-i Aksa nöbetini yarım asır boyunca sürdürdüğünü hatırlatarak, Türkiye'nin Kudüs ve Filistin nöbetini bugün de aynı adanmışlıkla devam ettirdiğini vurguladı. Bu bağlamda, Filistin topraklarındaki her bir metrekarenin ezelden ebede kardeşliğin nişaneleriyle dolu olduğunu belirtti. Filistin'i tanıyan ülke sayısının artırılmasında Türkiye'nin rolünü de vurguladı.

İki Devletli Çözüm ve Suriye Mutabakatı

Erdoğan, İsrail'in saldırıları karşısında Türkiye'nin aldığı önlemleri sıraladı: Birleşmiş Milletler'de Filistinlilerin sesi oldular, 9 ülkenin daha Filistin'i tanımasına katkı sağladılar, İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil oldular, Gazze'ye insani yardım ulaştırdılar, İsrail ile ticari ilişkileri durdurdular ve binlerce Filistinliye yardımda bulundular. Ankara ve İstanbul'da birçok Filistinliye barınma imkanı sağlandığını ve Kızılay, AFAD ve diğer kurumların yardımlarını aktardı. Erdoğan, Filistin'i ve Filistinlileri yalnız bırakmayacaklarını, bağımsızlık mücadelesini savunacaklarını ve iki devletli çözümün bölgedeki tüm halkları huzura götürecek tek yol olduğunu vurguladı. Doğu Kudüs'ü başkent kabul eden, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasının şart olduğunu tekrarladı. Mahmut Derviş'in şiirinden alıntı yaparak, Filistin'in var olmaya devam edeceğini belirtti. Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve üniter yapısının korunmasına vurgu yaparak, dün varılan mutabakatın eksiksiz uygulanmasının Suriye'nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edeceğini ve Suriyeli kardeşlerinin kazanacağı bir durum olacağını belirtti. Bölgedeki "böl, parçala ve yönet" taktiklerine karşı olduklarını ve Filistinlilere yönelik yeni sürgün planlarını kabul etmeyeceklerini açıkça belirtti.