Bir erkek, eşinin uyguladığı psikolojik ve ekonomik şiddet nedeniyle Ankara'da mahkemeden koruma kararı aldı. Adı gizlenen 44 yaşındaki şahıs, eşinden boşanmak için dava açmış ve eşinin sürekli telefonla aramalar yaparak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, psikolojik şiddet uyguladığını iddia etmişti. Mahkeme, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında değerlendirme yaparak şahsın talebini kabul etti. Bu durum, kanunun kadınlara yönelik şiddete odaklanırken, erkek mağdurları da kapsadığını göstermektedir. Karar, eşinin 6 ay boyunca mağdura yaklaşmasını, iletişim araçlarıyla rahatsız etmesini ve herhangi bir şiddet, hakaret veya aşağılamada bulunmasını yasaklıyor. Kararın ihlali durumunda ise cezai yaptırım uygulanacaktır. Bu olay, erkeklerin de aile içi şiddetin kurbanı olabileceğini hatırlatmaktadır.
Tedbir Kararı ve Hukuki Süreç
Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin verdiği karar, şahsın avukatı tarafından olumlu karşılandı. Avukat, 6284 sayılı kanunun hem kadınları hem de erkekleri korumayı amaçladığını vurguladı. Davada, şiddetin kanıtı olarak sadece şiddet tehdidinin bile yeterli olduğunu belirtti. Karşı tarafın itirazı reddedildi. Mağdurun avukatı, eşinin sürekli aramalarını engellemesine rağmen farklı numaralardan tacizde bulunmaya devam ettiğini söyledi. Bu durum, mahkemenin koruma kararını vermesinde etkili oldu. Koruma kararı alındıktan sonra Polis ile görüşme esnasında mağdurun yaşadığı ilginç durum kamuoyunda tartışma yarattı.
Erkek Mağdurlar ve 6284 Sayılı Kanun
Mağdurun avukatı, 6284 sayılı kanun kapsamında alınan koruma kararının genelde kadınlar için uygulandığını, ancak bu olayın istisnai bir durum olduğunu belirtti. Alınan 6 aylık koruma kararının ardından şiddet devam ederse savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı veya kararın uzatılması talep edileceği açıklandı. Olay, Polis ve Mahkeme süreçlerinin erkek mağdurlar için de işlerliğini göstermesi açısından önemlidir. Bu olayın, aile içi şiddetin cinsiyetten bağımsız bir sorun olduğunu ve tüm mağdurların korunması gerektiğini vurgulamaktadır. Ankara'daki bu gelişme, yasanın kapsamının genişliğini ve herkese eşit koruma sağlama amacını bir kez daha gözler önüne sermiştir.