HABER: Editör

Özelleştirmeye Karşı Direniş

Batı Anadolu'daki bir termik santral ve maden ocağının özelleştirilmesine karşı başlatılan eylem, dokuzuncu gününde devam ediyor. Yaklaşık 500 madenci, özelleştirme kararına karşı 20 Kasım'da yer altından başlattıkları eylemlerini sürdürüyorlar. Yer üstündeki destekçileri ise, Ankara'ya doğru uzun bir yürüyüşe çıkmıştır. Yürüyüşçüler, özelleştirme sürecinin işçilerin haklarını ve çalışma koşullarını olumsuz etkileyeceğini savunuyorlar. Eylemin amacı, özelleştirme kararının geri alınmasını sağlamak ve çalışanların geleceğini güvence altına almaktır. Bu direniş, özelleştirme politikalarına karşı uzun yıllardır süregelen tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. İşçiler, özelleştirme ile birlikte iş güvencesinin ortadan kalkacağından endişe duymaktadırlar. Hükümetin bu konudaki tavrının işçilerin geleceği için kritik önem taşıdığı belirtiliyor.

İhale Üç Ay Ertelendi

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, termik santral ve maden ocağı ihalesini üç ay süreyle ertelediğini duyurdu. Ancak bu karar, yürüyüşe katılan işçiler tarafından yeterli bulunmadı. "Erteleme, kandırma, satışı iptal et!" ve "Erteleme kandırma, sakın inanma!" sloganları atan işçiler, özelleştirme kararının tamamen geri çekilmesini talep ediyorlar. İşçiler, ertelemenin bir oyalama taktiği olduğunu ve özelleştirme sürecinin gizlice devam edebileceğinden endişe duyuyorlar. Erteleme kararının, özelleştirme sürecinin tamamıyla durdurulması anlamına gelmediğini düşünen işçiler, mücadeleye devam etme kararlılığını gösteriyorlar. İşçiler, Ankara'ya ulaştıklarında yetkililerle görüşme talebinde bulunacaklardır. Bu olay, özelleştirme tartışmalarının toplumda yarattığı derin yarıkları bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Yürüyüş Devam Ediyor

İşçilerin Ankara'ya doğru olan yürüyüşü kararlılıkla devam ediyor. Nallıhan ilçesinden başlayan yürüyüş, özelleştirme kararına karşı kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Yürüyüşçüler, maden ocağı ve termik santralin bölge ekonomisi ve istihdamı için hayati öneme sahip olduğunu vurguluyorlar. Yürüyüşün, özelleştirme politikalarının toplumsal etkilerini gözler önüne serdiği belirtiliyor. Yürüyüş boyunca işçilere halktan yoğun destek geldiğini görüyoruz. Bu destek, özelleştirme kararına karşı geniş bir kamuoyu desteğinin olduğunu gösteriyor. İşçiler, haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını hissediyorlar.