Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın Ankara'da gözaltına alınmasıyla ilgili parti genel merkezinde basın açıklaması yapıldı. Genel Sekreter Cezmi Polat, açıklamasında yargının siyasallaştığını ve tehdit aracı olarak kullanıldığını öne sürdü. Özdağ'ın Antalya'da yaptığı konuşma nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış ve gözaltı işlemi gerçekleştirilmişti. Polat, gözaltı kararının, Recep Tayyip Erdoğan'ın Mersin'deki konuşmasına verilen bir yanıt olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özdağ'ın sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul'a sevk edilmesi de eleştiri konusu oldu. Polat, bu olayın, PKK elebaşı Öcalan'ın cezaevinden çıkarılmaya çalışıldığı bir döneme denk gelmesinin manidar olduğunu vurguladı.
Özdağ'ın Gözaltına Alınması: Hukuk Dışı Bir Girişim mi?
Zafer Partisi, Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasını hukuk dışı bir girişim ve milli üniter devlete yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi. Polat, Atatürk mirasına bağlı kalarak bu hukuksuzluğa karşı mücadele edeceklerini ve her türlü baskıya karşı direneceklerini söyledi. Parti, Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giderek, ülkenin bütünlüğünü korumak ve PKK gibi terör örgütlerine karşı mücadele etmek için var gücüyle çalışacağını belirtti. Gözaltı kararının, Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerin bir sonucu olduğunu savunan parti, bu durumun ifade özgürlüğünü kısıtlama çabası olarak yorumlandı. Partiler, Antalya'daki il başkanları toplantısında dile getirilen sözlerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini tekrar belirttiler.
Sokaklar Mücadele Alanı Olacak
Parti, Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasının, PKK ile yapılabilecek bir olası müzakere veya uzlaşmanın önünü açmak için bir araç olarak kullanıldığını iddia etti. Cezmi Polat, bu durumun Türkiye'nin milli birliğine ve bütünlüğüne yönelik bir tehdit olarak görüldüğünü açıkladı. Partiler, Ankara'dan İstanbul'a zorla götürülmesini de eleştirerek, bu eylemin Ümit Özdağ'ı itibarsızlaştırmaya yönelik bir girişim olduğunu ifade ettiler. Zafer Partisi, Ümit Özdağ'ın her türlü baskıya karşı direneceğini ve mücadeleyi sokaklara taşıyacağını duyurdu. Partiler, artık her sokağın, caddenin ve mahalleninin mücadele alanı olacağını vurgulayarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün yolundan sapmayacaklarını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerini korumak için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Polat, Ümit Özdağ'ın da belirttiği gibi, kendilerini ancak öldürerek susturabileceklerini ifade etti.
Yargının Siyasallaşması ve Tehdit Olarak Kullanılması
Zafer Partisi, Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasını, yargının siyasallaşmasının ve tehdit aracı olarak kullanılmasının bir göstergesi olarak değerlendirdi. Cezmi Polat, bu durumun Türkiye'deki hukuk sisteminin güvenilirliğini zedelediğini ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini söyledi. Parti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ümit Özdağ hakkında başlattığı soruşturmanın siyasi bir motivasyonla yapıldığını iddia etti. Zafer Partisi, Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Parti, Ümit Özdağ'ın serbest bırakılması ve soruşturmanın düşürülmesi için gerekli tüm yasal yollara başvuracağını duyurdu. Bu olayların Türkiye'deki demokratik değerlerin tehlike altında olduğunu gösterdiğini de eklediler.