CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye Ormancılar Derneğinin 100. yıl sempozyumunda yaptığı konuşmada, orman politikalarında köklü değişikliklerin şart olduğunu vurguladı. Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'nin yapılaşmaya açılmasını eleştiren Özel, Gölbaşı'ndaki BAKAP Projesi'nin ise geleceğe yatırım olduğunu belirtti. Özel, ormanların korunmasının memleket meselesi olduğunu, yangınların ardından hemen inşaatların başlamasının tesadüf olmadığını, sistematik bir politikanın sonucu olduğunu ifade etti. Orman Kanunu'ndaki düzenlemelerin ormanlardaki yasa dışı işgalleri kolaylaştırdığını, Muğla, Bodrum ve Marmaris'te yaşananların örnek olduğunu söyledi. Artış gösteren orman yangınlarını iktidarın yanlış politikalarına bağlayan Özel, Orman Genel Müdürlüğü'nün yetersiz kaldığını belirtti. Ormanların korunması için kurumsal yapının yenilenmesi, güçlü araç ve ekipman temini, rant politikalarına karşı yasal düzenlemeler ve Anayasal güvencelerin güçlendirilmesi gerektiğini savundu. Karadeniz bölgesindeki, özellikle Ordu ve Giresun'daki madencilik faaliyetlerinin ormanları yok ettiğini, ormanların altından daha değerli olduğunu vurguladı.

Ormanlarda Dumansız Yangınlar

Özgür Özel, maden ruhsatlarını ve ormanlardan verilen izinleri "dumansız yangınlar" olarak tanımladı. 2003-2023 yılları arasında 179 bin hektar ormanlık alanın madencilik için tahsis edildiğini, 2012 yılında ise 111 bin hektarlık alana ruhsat verildiğini hatırlattı. Bu vahşi madenciliğin ranta dayalı politikalar ve kaynakların yurt dışına taşınmasıyla gerçekleştiğini belirtti. Özel, iktidara gelmeleri halinde orman varlıklarının korunması için reform yapacaklarını ve Türkiye Ormancılar Derneği ile işbirliği yapacaklarını açıkladı.

Asgari Ücret ve Ekonomik Adaletsizlik

Özgür Özel, son açıklanan asgari ücreti eleştirerek, bunun alım gücündeki kayıpları telafi etmekten uzak olduğunu söyledi. Türkiye'de asgari ücretin temel ücret haline geldiğini ve çalışanların ekonomik refahını tehdit ettiğini vurguladı. Almanya ve Avrupa Birliği ülkelerindeki asgari ücret politikalarıyla kıyaslama yaparak, Türkiye'de çalışanların yüzde 57'sinin asgari ücretle çalıştığını, ücretlilerin yüzde 87'sinin ise doğrudan etkilendiğini belirtti. Asgari ücret artışlarının enflasyonu yükselttiği iddialarına karşı çıkarak, asıl sorunun gelir dağılımındaki adaletsizlik ve düşük maaş politikası olduğunu söyledi. Asgari ücretle geçinmeye çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını vurgulayarak, çalışanların emeğinin karşılığını aldığı, alım gücünün arttığı bir Türkiye hedeflediklerini belirtti. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın dünya ortalamalarının çok gerisinde olduğunu, OECD ülkelerinde yüzde 50-55, Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 60-70 iken Türkiye'de yüzde 25 olduğunu ifade etti.

Cumartesi Günkü Miting Çağrısı

Özgür Özel, Cumartesi günü yapılacak olan mitinge tüm mağdur kesimleri davet etti. 168 sivil toplum örgütünün bu çağrıya destek verdiğini belirterek, asgari ücret, düşük emekli maaşları ve memur zamları gibi konularda seslerini yükselteceklerini söyledi. İşçi, memur, emekli, çiftçi, esnaf ve yoksulların bu sefalet düzenine karşı meydanda olması gerektiğini vurguladı.