Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG'li Ferhad Abdi Şahin arasında, ülke topraklarının birliğini ve bölünmezliğini vurgulayan tarihi bir anlaşma imzalandı. Bu sürpriz gelişme, bölgesel dengeleri derinden etkileyecek nitelikte olup, özellikle Türkiye'nin tepkisi yakından takip ediliyor. CNN Türk Ankara Temsilcisi Dicle Canova, Ankara'nın değerlendirmelerini aktardı. Anlaşmanın metni, Suriye Cumhurbaşkanlığı'nın X hesabından paylaşıldı. Anlaşma, Suriye Arap Cumhuriyeti kurumlarına entegrasyonu ve toprak bütünlüğünü vurguluyor.

Suriye'nin Yeni Dönemi: Birlik ve Bütünlük

Anlaşma metninde, dini ve etnik kökene bakılmaksızın tüm Suriyelilerin liyakate dayalı siyasi katılımının güvence altına alındığı belirtiliyor. Önemli bir madde ise, Kürt toplumunun Suriye devletinin asli bir bileşeni olarak tanınması ve vatandaşlık haklarının garanti altına alınması. Bu madde, Kürtlerin siyasi süreçlere daha etkin bir şekilde katılmasını sağlayabilir. Anlaşmada, Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanması da yer alıyor. Bu da uzun süredir devam eden çatışmaların sona ermesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Anlaşma aynı zamanda kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları, petrol ve gaz sahaları da dahil olmak üzere, Suriye devlet yönetimiyle bütünleştirilmesini öngörüyor. Bölünme çağrıları ve nefret söylemlerinin reddedilmesi de metnin diğer önemli maddeleri arasında yer alıyor. Anlaşmanın bu yıl sonuna kadar uygulanması hedefleniyor.

Ankara'nın Anlaşmaya Bakışı: Olumlu Değerlendirmeler

CNN Türk'ten Dicle Canova'nın aktardığına göre, Ankara anlaşmayı olumlu karşılıyor. Anlaşmanın maddeleri, Türkiye'nin uzun süredir savunduğu noktaları içeriyor. Kürt toplumunun Suriye devletinin asli bir parçası olarak tanınması ve tüm etnik grupların yeni yönetimde temsil edilmesi, Türkiye'nin kapsayıcı bir Suriye yönetimi isteğini yansıtıyor. Kuzeydoğu Suriye'deki tüm askeri kurumların Suriye devlet yönetimi altına alınması, "devlet içinde devlet" olmayacağı anlamına geliyor. Bu durum, Türkiye'nin uzun süredir endişe duyduğu konulardan birini ortadan kaldırıyor. YPG'nin mevcut komuta kademesinin değişmesi ve Suriye milli ordusuna entegrasyon süreci bekleniyor. Bu süreç, YPG'nin IŞİD ile mücadele gerekçesinin de ortadan kalkmasıyla hızlanabilir. Ürdün'deki beşli görüşmelerin ardından IŞİD hapishanelerinin Suriye hükümeti tarafından devralınması kararı, bu durumu daha da destekliyor. Gelecekte Suriye ve Türkiye arasında askeri işbirliği anlaşmaları imzalanması da olası görünüyor.

Anlaşmanın 8 Önemli Maddesi

İmzalanan anlaşma, sekiz temel maddeden oluşuyor. Bunlar; tüm Suriyelilerin liyakate dayalı temsil ve siyasi katılım hakkının sağlanması, Kürt toplumunun Suriye'nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması, tüm Suriye topraklarında ateşkes, kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların devlet yönetimi altında bütünleştirilmesi, yerinden edilmiş Suriyelilerin memleketlerine geri dönmesinin sağlanması, Suriye'nin güvenliğine ve birliğine yönelik tüm tehditlerle mücadelesi, bölünme çağrılarının ve nefret söylemlerinin reddedilmesi ve anlaşmanın yıl sonuna kadar yürürlüğe konulması için uygulama komitelerinin çalışmasıdır. Bu maddeler, Suriye'nin geleceği için önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.