Yeraltı Direnişi Üçüncü Gününde
HABER: KAMERA:
Ülkemizin batı bölgesindeki bir termik santralde, varlık satışına karşı yaklaşık 500 işçi yeraltında eylemini sürdürüyor. Eylem, 20 Kasım'da başlamış olup üçüncü gününe girmiştir. İşçiler, yüzlerce metre yerin altında, zorlu koşullar altında direnişlerini devam ettiriyorlar. Yeryüzündeki işçiler ise maden girişinde kurdukları ateşin başında soğuktan korunmaya çalışıyorlar. Yağan yağmur ve soğuk hava, işçilerin durumunu daha da zorlaştırırken, onların kararlılıkları gözlerden kaçmıyor. Yetkililerden acil bir çözüm bekleyen işçiler, seslerinin duyulması için var güçleriyle mücadele ediyorlar. İşçilerin aileleri ve yakınları da bu zorlu süreçte onlara destek veriyor. Medyanın da olayı yakından takip etmesi, kamuoyunda farkındalık yaratılması adına önemlidir.
İşçilerin Talepleri Net: Özelleştirmeye Hayır!
Maden sahasında konuşan işçiler, özelleştirmenin önlenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi taleplerini tekrarladılar. Uzun yıllardır bu madende çalışan bir işçi, "Burada canla başla çalışıyoruz. Eşlerimizi, çocuklarımızı geride bırakıp ekmek parası kazanmaya çalışıyoruz. Bu zorlu şartlarda mücadelemizi sürdürmek istiyoruz. Devlet büyüklerimizden bu kadar insanın yarı yolda bırakılmamasını istiyoruz. Kış koşullarında, bu kadar insanın işsiz kalmasının kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Burada büyük bir enerji kapasitesi var ve özelleştirilmemelidir. Devlet tarafından desteklenmeli ve denetlenmelidir." dedi. Bir diğer işçi ise, "Bu maden hepimizin, milletin geleceğidir. Geleceğimizin devletimizin elinde kalmasını istiyoruz. Varlık satışına kesinlikle karşıyız ve mücadelemize devam edeceğiz." şeklinde konuştu. Yıllardır bu bölgede çalışan işçiler, özelleştirmenin getirdiği belirsizliğin ve güvencesizliğin endişesini dile getirmektedirler. Bu endişeler, işçilerin direnişini daha da güçlendirmektedir. İşçilerin haklı taleplerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Bölge Halkından Destek Çağrısı
Uzun yıllardır madende çalışan bir başka işçi, bölge halkından destek istedi. "Devletimizi yönetenlerden buraya dokunmamalarını istiyoruz. Şirket bünyesinde huzurlu çalışıyoruz. Özelleştirme ile birlikte iş güvenliğimizin tehlikeye gireceğinden endişeliyiz. Bölge halkının da buraya gelerek destek vermesini istiyoruz. Ne kadar çok olursak sesimiz o kadar çok duyulacak." dedi. Bir diğer işçi ise, "Sahipsiz kalmak istemiyoruz. Özelleştirmenin getirdiği sorunları biliyoruz. Aynı şeyleri yaşamak istemiyoruz. Mağdur olmak istemiyoruz." diye konuştu. 22 yıllık tecrübesiyle konuşan bir işçi ise varlık satışını "insanın kendi ayağına sıkması gibi" olarak tanımladı ve bölgenin ekonomisinin bu madene bağlı olduğunu vurguladı. İş güvenliğinin ve işçi haklarının korunması için devletin sorumluluğunu yerine getirmesi bekleniyor. İşçilerin talepleri, ülke ekonomisi ve sosyal barış açısından da önem taşımaktadır.
Ankara, Nallıhan, Çayırhan, Maden, Türkiye