Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Ankara Sheraton Otel'de düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Turan, son dönemde uygulanan rasyonel para politikalarıyla enflasyonla mücadelede yol kat edildiğini, ancak enflasyonun hala yüksek olduğunu ve gelecek yıl için yapılan tahminlerin de henüz istenen seviyeye ulaşılmadığını belirtti. TÜSİAD'ın kuruluşundan bu yana ekonomik kalkınmayı odağına aldığını vurgulayan Turan, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının yerleşmesinin önemine dikkat çekti. Bu durumun insan hakları, düşünce özgürlüğü, laik hukuk devleti ve katılımcı demokrasi ile yakından ilgili olduğunu vurguladı. Turan, demokrasinin ekonomik kalkınma için olmazsa olmaz olduğunu, geçmiş TÜSİAD başkanlarının da konuşmalarında bu konuyu sürekli vurguladığını hatırlattı.

TÜSİAD'dan Enflasyonla Mücadele Değerlendirmesi

Turan, enflasyonla mücadelenin sıkı para politikası ve ekonomideki soğumayla devam etmesi gerektiğini, bunun reel kesimi ve hane halklarını zorlasa da kaçınılmaz olduğunu söyledi. Kamu kesiminin de bu mücadeleye dahil olması gerektiğini vurgulayan Turan, 2001 krizinden sonra uygulanan başarılı enflasyonla mücadele programını örnek gösterdi. Bu programda maliye politikasının para politikasıyla uyumlu şekilde yürütüldüğünü, kamu maliyesinin disipline edildiğini ve yapısal reformların hızlandırıldığını hatırlattı. Turan, bu sürecin Türkiye'nin enflasyonu düşürmesi ve hızlı büyüme patikasına girmesiyle sonuçlandığını, bu deneyimin günümüzdeki mücadeleye de ışık tutması gerektiğini belirtti.

Suriye Krizi ve Türkiye

Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Turan, ülkenin terörden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu ve terörün kalıcı olarak ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Geçmişteki girişimlerin somut demokratikleşme adımlarıyla desteklenmediğinde kalıcı çözüm üretmediğini belirten Turan, temel hak ve özgürlüklerin ve hukuk devletinin garanti altına alınmasının önemini yineledi. Bölgesel istikrarsızlığın Türkiye ekonomisine olumsuz etki ettiğini belirten Turan, yerel, bölgesel ve uluslararası aktörler arasındaki çıkar çatışmalarının belirsizlikler yarattığını ve Suriye'deki durumun Türkiye'nin güvenlik ve istikrarı için büyük önem taşıdığını ekledi.

Orta Vadeli Program ve Öneriler

Orta Vadeli Program'da belirlenen bütçe açığı hedeflerinin tutturulmasının önemine işaret eden Turan, kayıt dışılıkla mücadelenin hem dezenflasyon sürecine destek olacağını hem de piyasa ekonomisinin temellerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağını belirtti. Kayıt dışılığın azaltılması için somut adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Turan, kamu desteklerinin firmaların verimli ve rekabetçi faaliyet göstermesine yönelik olmasını istedi. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı için amaç ve araç arasındaki uyumun sağlanması gerektiğini belirten Turan, okul öncesi eğitiminin zorunlu hale getirilmesi gerektiğini savundu. Eğitimin, özellikle kamu kaynaklarının en fazla ihtiyaç duyulan alan olduğunu ekledi.

Teknoloji ve enerji alanlarındaki hızlı dönüşümün altını çizen Turan, gelecek 10 yılda elektrik talebindeki artışın toplam enerji talebinden 6 kat daha hızlı büyüyeceğinin tahmin edildiğini hatırlattı. Bu dönüşüme uyum sağlamak için AB'nin politikalarını şekillendiren "Draghi Raporu"nun örnek alınabileceğini, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin de aciliyetini vurguladı.