Osman Gökçek, TBMM'de düzenlediği dikkat çekici basın toplantısında, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) 6 Şubat depremlerinin ardından yaptığı kefen ve ceset torbası alım ihalesinde yolsuzluk olduğunu iddia etti. AK Parti Ankara Milletvekili Gökçek, toplantıya tabut ve kefenler getirerek iddialarını destekledi. "Ankara'da vurgunun adı ölüm" yazılı pankartın önünde konuşan Gökçek, ihalenin 21B usulüyle 80 milyon 155 bin TL'ye verildiğini belirtti. Bu rakamın yüksekliğine dikkat çeken Gökçek, ABB'nin yıllık ortalama kefen alım miktarıyla karşılaştırmalar yaparak, ihale bedelinin aşırı olduğunu savundu.
İhale Fiyatlarının Karşılaştırılması
Gökçek, Üsküdar Devlet Hastanesi'nin kefen takımı alım fiyatlarını örnek göstererek, ABB'nin ödediği bedelin çok yüksek olduğunu vurguladı. Üsküdar Devlet Hastanesi'nin 259 TL'ye aldığı kefen takımlarının, ABB ihalesinde çok daha yüksek bir fiyata yansıtıldığını iddia etti. Bu fiyat farkını hesaba katarak, ihalede yaklaşık 70 milyon TL'lik bir fark olduğunu ve bunun ceset torbası alımına tahsis edildiğini öne sürdü. Ancak, bu ceset torbalarının sayısı ve bulunup bulunmadığı konusunda soru işaretleri olduğunu belirtti. Gökçek, 21B usulü ihale nedeniyle EKAP'a (Elektronik Kamu Alımları Platformu) bildirim yapılmadığını ve bu durumun şeffaflığı engellediğini savundu.
Kayıp Ceset Torbaları ve Yolsuzluk İddiası
Gökçek'in iddialarına göre, ABB'nin yaptığı hesaplamalar sonucu 1 milyon 250 bin adet ceset torbası alması gerekirken, bu torbaların izine rastlanamadı. Bu durum, ihalede büyük bir yolsuzluk yapıldığını gösterdiğini savundu. Gökçek, vatandaşların zor şartlarda yardım ederken, yetkililerin ise bu durumdan rant sağlamaya çalıştığını öne sürdü. İddialara göre, ihalede aşırı fiyatlandırma yapılmış ve kamu kaynakları israf edilmiştir. Gökçek, yetkililerden konuyla ilgili detaylı bir açıklama ve soruşturma başlatılmasını talep etti. Bu olayın, depremzedelere yapılan yardımların etkinliğine ve güvenilirliğine gölge düşürdüğünü belirtti.
Mansur Yavaş'ın Açıklaması Bekleniyor
Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bu iddialara henüz bir yanıt vermediğini belirtelim. Gökçek'in bu ağır suçlamalarının ardından kamuoyu, Belediye Başkanı Yavaş'ın açıklamalarını bekliyor. Konunun bağımsız bir kurum tarafından incelenmesi ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması, hem kamuoyunun güvenini sağlamak hem de olası yolsuzlukları engellemek açısından büyük önem taşıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan bu gelişmeler, kamu kaynaklarının yönetiminde şeffaflığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.